eğitimde ölçme ve değerlendirme

Bu yazımda eğitimde ölçme ve değerlendirmeyi yazmak istedim. Bu konu bir süre önce İngiltere'de, özellikle ortaöğretimde çok tartışıldı. Doğrusu üniversitede matematik eğitimi alırken pek çok arkadaşımın yaptığı gibi eğitim formasyon dersini ben almadım. Dolayısıyla eğitimci ya da öğretmen her neyse olamadım. Eğitim konusu ile çok ilgilendiğimi de söyleyemem. Bana hep çok zor gelmiştir; bir şey öğrenmek istemeyen birisine ne öğretebilirsiniz ki? Bir şeyleri öğrenmeye ve yapmaya çalışan birisine muhtemelen çok daha kolay olur bir konuyu anlatmak. Bu yüzden ilk ve ortaöğretimde bence çok daha dikkatli olmak gerekiyor. Sonuçta ağaç yaşken eğiliyor ve bu süre içerisinde yapılan doğru şeyler o öğrencinin tüm yaşamında faydasını görmesine vesile oluyor. 

Okullarda ölçme nasıl oluyor peki? Sınavlarla elbette. Sınavları kim değerlendiriyor? Okulda yapılan ölçme ve değerlendirme varken lise sonrası neden yeniden sınava gerek duyuluyor? Bizdeki ÖSS-ÖYSM sınavları gibi İngiltere'de de benzer bir sınav var. Ben hiç hoşlanmamıştım bu sınavlardan; neden tek ya da iki sınavla ne kadar ölçüp değerlendirebilirsiniz ki bir insanı diye düşünürdüm hep. Ta ki geçen bu tartışmaya kadar. Tartışmayı bir radyo programında dinledim...

Öğrenciler bazı öğretmenlerin kendilerini değerlendirirken kişisel davrandığını iddia ediyorlardı. Sonra birkaç öğretmen de katılıp bazı okullarda yönetim tarafından baskı altında tutuldukları için not ortalamasını yükselttiklerinden bahsettiler. Hatta bir öğretmen arayıp bizzat itiraf da etti öğrencilerin sınav kağıtlarını degerlendirirken öğrencilerin velilerinden ya da direkt öğrencinin kendisinden etkilenerek daha esnek ya da katı not verdiklerini...

Sonra bir başka öğretmen Fransa'da öğrencilerin sınavlarını o dersi veren öğretmenin haricindeki dört farklı öğretmenin ayrı ayrı değerlendirdiğini (ögrenciyi tanımayan!) böylece öğrenci ve öğretmen arasındaki ilişkinin sınav sonuçlarını etkilemediğini söylediler. Hatta aynı kişi Almanya'da ise disiplinin çok yüksek olmasından dolayı sınav sonuçlarında öğrencinin kim olduğuna bakılmaksızın sınavının değerlendirildiğini söyledi.

Peki neden önemli lise ve ortaöğretimde aldığımız sınavların sonuçları? Eğer mezun olduğumuz lise bizi tüm ülke hatta dünya standartlarında doğru değerlendirebilseydi başarımızı, lise sonrasında üniversiteye girişte bu sonuçlar kullanılırdı ve kimsenin de itirazı olmazdı. Ama özel okullar da dahil olmak üzere, çok iyi sonuçlarla mezun olan bir öğrenci bahsettiğimiz sınavlarda başarılı olamıyorsa -ki olamıyor- demek ki ortada büyük bir yanlışlık var.

Bir öğrenciyi doğru değerlendirip daha ilk senelerde bunun farkına vararak kendisini geliştirme imkanı vermek yerine en son üniversiteye girişte o öğrenciye "Oooo olmadı sen yanlış yapmışsın!" demek bence cok yanlış. Yani eğitim bir sınav ya da bir sene içindeki başarı ile ölçülmemeli. Bir bütün olmalı. Düşünsenize bize gerçekleri mezun olduğumuzda aldığımız sonuçların söylemesindense, bunu ilk senelerden beri öğrenmek ve bunun bilincinde olmak... Bu öğrenciyi nasıl etkilerdi kim bilir ve ne farklı sonuçları olurdu bunun tüm dünyada.

Ama maalesef dünyada eğitim yerine silah ve savunmaya daha çok para harcadığımız sürece, bilime yakın olmak yerine uzaklaşmayı tercih ettigimizde, amanın bu niye doğru dürüst değil diye itiraz etmeye devam ederiz -daha pek çok konuda üstelik- hiç merak etmeyin. Tüm dünyada eğitim seviyesi düşüyor. Biz de bunu izleyip seyirci olmaktan öteye gidemiyoruz yazık ki.... Bu noktada bireysel çabalar çok önemli oluyor, bu yazımın amacı da aslında okuyanları biraz bu konuda düşünmeye sevk etmek. Dünya iyiye gitmiyor demişti burada bir İngiliz bana bir keresinde. Bu kötü gidişe bir şekilde dur demezsek bunun için mücadele etmezsek son, beklenenden daha kısa sürede gelecektir. Hayatta olmanın belki de yegane amacı hepimizin elimizden geldiğince bu kötü gidişatın neden olacağı sonu durdurmak olmalı, elimizden geldiğince birlikte ya da bireysel...



Fotograflar Stonehenge'den,










Bir onceki hali 9 Sep 2015 de yayinlanmis idi. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dismaland Banksy

Çene düşüklüğü ile çok yazı yazma arasındaki ilişki